Candy
Dönen bir çemberin içinde başlıyorlar filme Candy (Abbie Cornish) ve Dan (Heath Ledger). Çok mutlular. Birbirlerini seviyorlar. Daha filmin en başında gülümsemelerinin solacağını biliyoruz, neyi izleyeceğimizi biliyoruz. Gerçekten çok güzel bir açılış sekansı var filmin. Ancak Candy ve Dan o çemberden hiç çıkamıyorlar, içinde dönüp duruyor, ama bir türlü onu durduramıyorlar. Önce Cennet’teler, sonra Yeryüzü’nde, en son ise Cehennem’de; ama hep o çemberin içinde…
Candy ve Dan uyuşturucu bağımlısı iki gençtir. Birbirlerine deli gibi aşıktırlar. Evlenirler. Candy hamile kalınca da bir bebeğin onları değiştirebileceğini düşünüp uyuşturucuyu bırakmaya karar verirler. Üç günlüğüne bırakırlar da, ancak dayanamazlar ve zamanından önce doğan ölü bir bebekleri olur, çember dönmeye devam eder…
Film Cennet, Yeryüzü ve Cehennem olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Ele aldığı konu ve bölümlü yapısı nedeniyle Requiem for a Dream’i akla getiriyor, ancak bu tasarlanmış bir benzerlikten çok uyuşturucunun yarattığı bir benzerlik gibi duruyor. Konu uyuşturucu olunca farklı bir hikaye anlatmak mümkün olmuyor sanki. Bu nedenle, ne Candy’nin bir farkı var Marion’dan, ne de Dan’in Harry’den. Candy de para bulmak için kendini satıyor, Dan de hırsızlık/dolandırıcılık yapıyor. Ancak bunları Harry ve Marion’a göre daha kolay yapıyor ve daha kolay hazmediyorlar, sanki karakterler onlar kadar derin değil gibi. Bir de son bölüm olan Cehennem bölümü diğer bölümlere oranla daha çok umut vaad ediyor. Bu yüzden Requiem for a Dream’e göre daha mutlu bir sonu var bu filmin, Candy en azından temizleniyor, ortada yaşanamayan büyük bir aşk kalsa da…
Başarılı oyunculuklar, çok güzel planlar ve iyi bir soundtrack çalışması var filmde, ve gerçekten çok güzel bir açılış sekansı.. Ancak yine de izledikten sonra bir aynılık tadı bırakıyor, ama bu yönetmenden değil de, uyuşturucu filmlerinin kaderinden kaynaklanıyor sanki, çünkü herkesi silip kendi hikayesini yazıyor uyuşturucu, herkese aynı hikayeyi..
2 yorum:
-
Gerçekten çok beğendiğim bir film oldu Candy.. Hatta öyle heyecanlanmışım ki yazılmış bir filmi tekrar yazma hatasına düşmüşüm :)
Filmin en inanılmaz sahnesi sanırım hastanedeki sahne; çocuğun düşüren Candy, Dan ve cenin halindeki çocuğun aynı yatakta yatması. Ben filmi sevdim, "uyuşturucu hayatınızın gidişatını uyuşturur!" mesajını aldım, bir köşeye not ettim.
-
Film çok mükemmel bir film değil. Benzerleri olan "Requeim For a Dream" ve gerçek bir başyapıt olan "TRAINSPOTTING" ile adı anılamaz. Sinemanın en önemli gereksinimi olan-özellikle bu uyuşturucu konusunda-salt gerçeklikten uzak bir filmdir. Bu film bir takım samimi olmayan şövenist hareketlerde bulunmuştur ve bu da filmi zedelemiştir. Geoffrey Rush gibi üst düzey bir oyuncuyu ne olduğu belirsiz, filme ağırlığının olmadığını düşündüğüm bir karakterle harcamışlardır. Kısacası yönetim kötüydü. Sinemadan çıkmış insan olarak ilk izlenimim bunlar, o kişi ölmeden yazayım dedim. Sonra fikrim değişir mi? Bilmiyorum.