Baisers volés


400 Blows'un alamet-i farikası Antoine Doinel, Baisers Volés filminde tekrar karşımıza çıkıyor. Antoine et Colette ile "20'li yaşların aşkını" yaşayan Antoine, bu filmle evlerimize takrar konuk oluyor.

Ordudan atılmasıyla, ki her ne kadar komutanı ordudan atılmanın iyi bir iş bulamayacağını üzülerek söylediği halde pek de üzülmemesiyle başlamakta filmimiz. İşi gücü olmayan genç bir adam olarak tanıdıklarının yanına gittiğinde, kızları Christine'e aşık olur. Ancak ordudan atılmanın hayaleti peşini bırakmaya pek de niyetli değildir; bir otelde gece bekçisi olarak çalışmaya başlar. Bir sabah, iki adamın odaların birinde kalan bir bayanın odasına girmek istemeleri ve olay çıkması nedeniyle de işinden olur. Bu arada Balzac okumayı da hiç bırakmamıştır;ilkokulda biraz fazla etkilenip yazdığı kompozisyon nedeniyle öğretmeninden azar yese de ya da Balzac için yaktığı mumu söndürmeyi unutması nedeniyle evi az daha yakıyor olsa da, tek başına kaldığı zamanların vazgeçilmez yazarıdır Balzac onun için.

İnsan hayatında rastlantıların büyük önemi var mıdır tartışılır, ya da rastlantı dediklerimiz ne denli "rastlantısal"dır, o da irdelenebilir, ancak Antoine'in işinden atılmasına sebep olan adamlardan birinin bir dedektiflik burosunda çalıştığı ortaya çıkınca, Antoine da kendini dedektif olarak bulur birden. Bu arada Christine'i görmek için sürekli evine gider ancak Christine annesine yalanlar söyletip evden Antoine görmeden kaçmaktadır. Sonunda bir gün Antoine ile çıkmayı kabul eder ve beraber bir sihirbazın gösterisini izlemeye başlarlar. Ancak Antoine'a iş daha önemli gelmiş olacak ki, bir olayın gizemini çozmek için Christine'i oracıkta bırakıverir. Ancak küçüklüğünden beri ne kadar dikkatsiz olduğunu bildiğimiz Antoine, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırır ve işvereninden son bir şans daha ister.

Antoine'ın son işi, hayatına önemli izler bırakacak bir iş olacaktır. Bir ayakkabı dükkanında çalışmaya başlar; dükkanın sahibi, insanların neden kendisini sevmediklerini öğrenmek istemektedir, bunun için de Antoine'ın muhbirlik yapmasını istemektedir. Antoine, bu yeni işine biraz torpille de girse, zamanla orada çalışmaya alışır ancak bir problemi vardır; problem dükkan sahibinin güzel mi güzel karısıdır. Bu kadın karşısında Christine artık hayatındaki tek kadın olmayacaktır, kafası da karışır; hatta bu karışıklığı, hangi kadını seçmesi gerektiğini de aynanın karşısında yaptığı hangisinin ismini daha çok söyleyebileceğini bularak gidermeye çalışır. Ancak her iki kadından da ağır basar kendine sevgisi bir bakıma, aynanın karşısından sonunda elinde kalan tek isim kendisininki olur çünkü.

Bütün bunlar olurken dükkan sahibinin karısı da ona karşı boş değildir. Bu güzel kadın karşısında Antoine'ın dili tutulur ve yanlış bir şey söyler bir gün. Bu, Antoine için dayanılmaz bir hatadır, elde etmek istediği kadın karşısında rezil olmuştur. Ancak bu kadında ters bir etki yapar ve Antoine ile beraber olur. Tabii bu sırada dedektiflik bürosundan dedektifler kadını takip etmeye devam ederler ve onun Antoine'ın apartmanına girdiklerini saptarlar; tek bilmedikleri Antoine 'nın orada yaşıyor olduğudur. Antoine gerçeği diğerlerine anlatınca da, bu işinden de olur.

Bence bu noktada film, daha doğrusu Antoine bir yol ayrımına giriyor. Tehlikeli ve heyecanlı işiyle beraber yasak aşkını da kaybedince, belki istemli veya istemsiz, televizyon tamircisi yeni hayatıyla Christine'e geri dönüyor. Her dönem, Antoine'nın hayatında yerini yeni bir döneme, yeni bir kadına bırakıyor. Film boyunca gördüğümüz ve Christine'i sürekli takip eden esrarengiz adamın dediği gibi; Antoine belki de Christine'in hayatındaki geçici, ona gerçek aşkı veremeyecek insanlardan biri, Antoine'nın da Christine'e büyük bir aşkla bağlandığını sanmıyorum ancak Antoine için filmin bitimiyle, Christine ile birlikte yaşayacağı bir dönem başlıyor...

0 yorum

2. Yeşilçam Ödülleri



Yeşilçam Ödülleri;

* En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Yıldız Kültür (Issız Adam)

* En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Altan Erkekli (O... Çocukları)

* Digiturk Genç Yetenek Ödülü: Ahmet Rıfat Şungar (Üç Maymun)

* Turkcell İlk Film Ödülü: Sonbahar (Özcan Alper)

* En İyi Görüntü Yönetmeni: Gökhan Tiryaki (Üç Maymun)

* En İyi Kadın Oyuncu: Hatice Aslan (Üç Maymun)

* En İyi Erkek Oyuncu: Onur Saylak (Sonbahar)

* En İyi Senaryo: Ebru Ceylan, Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)

* En İyi Müzik: Aria Müzik (Issız Adam)

* En İyi Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)

* En İyi Film: Üç Maymun


kaynak: sinema.com

0 yorum