Acı



Acı, Yılmaz Güney’in görece az bilinen daha doğrusu pek bahsedilmeyen filmlerinden biridir. Ama bana kalırsa; yönetmenin, en karamsar ve hünerini en çok konuşturmaya çalıştığı filmlerinden biri diyebilirim.

Filmin konusundan kısaca bahsedersek; Ağasının teşviki ile Avanos Dayı’nın oğlu Yasin’ni öldüren Çiçek Ali onbeş yıl hapis yattıktan sonra cezaevinden çıkar. İlk iş olarak da kızı Zeliha ile beraber yaşayan Avanos Dayı’ya gider. Yaptılarından pişman bir halde ondan ve kızından af diler. İlk başta sert bir tepki ile karşılaşsa da, günler geçtikten sonra Avanos Dayı onu kendi oğlu gibi kabullenmeye başlar. Beraber yeni bir hayat kurup geçmişi unutmaya çalşırlar. Ama bu durumdan rahatsız olan Ağa onları rahat bırakmayacaktır.

Film, kısa diyaloglar ve uzun görüntülerden oluşuyor. Müziğin yer yer filme hakim olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Yılmaz Güney ve Fatma Girik arasındaki etkileşim çok iyi. Filmde geçmişin peşini bırakmadığı, temiz sayfa açması olanıksız Çiçek Ali’nin buruk hikayesi, tamamen karamsar bir şekilde içinde en ufak bir umut ve neşe kaynağı taşımadan anlatılıyor. Film bittikten sonra sizin de filmdeki karakterlerle birlikte içinizden bir parça kopuyor. Filmin adına çok uygun bir yapısı var. Tamamen “Acı” üzerine kurulmuş hayatlar ve biten “Acı” son. Filmi bir de keyifsiz bir anınızda seyrederseniz (benim gibi ) moralinizi iki kat daha bozabilir. Filmin anlatım tarzı aslında filmin anlattığı şeyin üstüne çıkıyor. Yılmaz Güney’in yoğun toplumsal eleştiri yaptığı diğer filmlerine nazaran bu film biraz bireye dönük. Bu haliyle de tamamen bir uslup bütünlüğüne ulaşmış oluyor film. Yönetmenin sinemasın da aşama noktalarından biri. Filmin, 1971 yılında Adana film festivalinde; en iyi 2.film, en iyi erkek oyuncu (yılmaz güney), en iyi kadın oyuncu (fatma girik), en iyi görüntü ve en iyi müzik ödüllerini aldığını da hatırlatalım.

0 yorum: