Mannen Som Elsket Yngve


Bir başka deyişle Yngve'yi seven adam. Norveçli yönetmen Stian Kristiansen'in 2008 yapımı filmi. Şimdilerde AFM Uluslararası Bağımsız Film Festivali diye bildiğimiz !f İstanbul'da bu yıl Kuzey Işıkları bölümünde izlediğimiz, beğendiğimiz bir gençlik filmi.
Şimdi evvela söyleyeyim, başlıkta adı geçen Yngve bir erkek; kendisini seven adam da doğal olarak erkek. Bu nedenle ve !f İstanbul'un sitesindeki sinopsisi de okuyunca "gay love story" beklentisiyle gittik biz filme. Hatta sanıyorum bu nedenle homofobik eğilimli yurdum erkekleri pek rağbet etmemişlerdi. Lakin film beklentilerimizi boşa çıkardı, hem de çok sevindirici bir biçimde. Zira iç bayan bir aşk hikayesi ya da kör gözüm parmağına bir ilişkidense çok sağlam bir gençlik filmi izledik.
Kısaca özetleyeyim: Takvimler 1989'u göstermektedir, bir grup lise öğrencisi çayır bayır bir yerlere okul gezisine gitmişlerdir, ve bu gezide (daha önce hepimizin de yaşadığı gibi) çok sıkılmışlardır. Özellikle Jarle (Yngve'yi seven adam yani) arkadaşsız, sevgilisiz, kimliksiz, mutsuz bir genç prototipi çizmektedir. Çayır bayır içinde gezerken bir çamur birikintisine battığında kendisine uzanan elin sahibi Helge ise sol siyasete baş koymuş, punk grubu kurma hayallerinde, boynundan Filistin usulü kefiyesini çıkarmayan bir başka liselidir. Bu çamurdan kurtarma operasyonuyla başlayıp sınıftaki kızlardan biri olan Katrine'in ne mükemmel bir kız olduğuyla ilerleyen muhabbet üç ay sonra ikilinin kanka olmasıyla, Matthias Rust Band'i kurmalarıyla, Jarle'nin Katrine'i tavlamasıyla, Helge'nin siyasi tavrının silik bir kopyası haline gelmesiyle devam etmektedir. Taa ki sınıfa yeni bir çocuk, ya da Katerine'in tabiriyle bir Yunan tanrısı, Yngve, gelene kadar.
Eğer ilk görüşte aşk diye bir şey varsa bu Jarle'nin Yngve için hissettikleridir herhalde. Bu aşk arkadaşlık olarak başlar, bir süre sonra Jarle'nin Katrine'e ve arkadaşlarına olan sorumluluklarını yerine getirmeyip neredeyse bütün vaktini Yngve ile geçirmesine neden olur. Dinlediği müzik, ilgilendiği spor, boş zamanlarında yaptığı aktiviteler.... her şey depğişmeye başlar. Fakat bir yandan da bir erkeğe aşık olduğunu kendisi hariç kimseye itiraf edemeyen Jarle durumu örtbas edebilmek için elinden gelen çabayı göstermektedir. Hep birlikte gidilen bir partide aşırı içki ve uyuşturucu (esrarın içine hap sarıp içmek gibi oha! dedirtecek metotlar denenir) sonucu film kopar. Buradan sonrası da spoiler olur.
Film zaten genel olarak seyirlik güzel bir film olmakla birlikte en güzel yanı müzikleriydi. 80'li yıllardan grupların Love will Tear Us Apart (Joy Division), Just Lİke Heaven (The Cure) gibi efsane şarkılarının yanında Matthias Rust Band'in Fittesatan Anarkikomando gibi "kendi bestesi" müthiş eğlenceli şarkılar da çalıyor filmde. Bunun dışında filmin original score tabir edeceğimiz müziklerini de Kaada yapmış (ki bilmeyenlere şiddetle tavsiye edeceğim bir başka parlak kuzey ışığıdır). Özellikle "sanat beni kasmasın" diyenlerdenseniz izleyiniz izletiniz efendim, yaklaşık iki saat boyunca keyifle vakit geçireceksiniz.

4 yorum:

  1. Dreamtime said,

    Gitmek istediğim bir filmdi.Ama maalesef çalıştığım için gidemiyorum :S Ama bir şekilde izleyeceğim.

    on 24 Şubat 2009 14:34


  2. clementine said,

    vizyona girmesini beklersem çok mu beklerim aceba?

    on 24 Şubat 2009 18:50


  3. SE7IN said,

    valla vizyona girer mi ondan bile emin değilim açıkçası :)

    on 24 Şubat 2009 21:49


  4. lady shave said,

    arşivde beklemede..

    on 19 Aralık 2010 03:02