Requiem For a Dream


2000 tarihli Darren Aronofsky^nin Pi^den sonra ikinci ve şu ana kadarki en iyi filmi. Clint Mansell^in mi yoksa Darren Aronofsky^nin mi bu film pek karar veremedim aslında. Müziğin sürdürdüğü ve bitirdiği bir filmdi, sanki soundtrack^i dinleseniz sadece yine aklınıza bu görüntüler gelecekmiş gibi, sanırım ikisinin de filmi, haksızlık etmeyeyim.

Trainspotting izleyip de gülümseyen yüzlere atılan bir tokat gibi Requiem for a dream.. Burada anlatılan bunun bir batak olduğu ve maalesef ne kadar çırpınsanız da yerinizin bataklığın dibi olduğu. "Yırttım artık kurtuldum" diyerek güzel bir müzikle bitmiyor bu film, "bittim" diyerek Clint Mansell^in üzerinize yüklenen karanlık tonları ile bitiyor. Bedensel ve zihinsel her türü uyuşturucunun insana bir şekilde ulaştığını ve günümüz toplumunda bunlara yaklaşmak değil de uzaklaşmak için bir çaba gerektiğini gayet iyi anlatıyor.

Bu filmde kusuyoruz, kolumuz kesiliyor ve sonunda ölüyoruz, hepsi bizim hatamız. Arkasına sığınabileceğimiz hiçbir şey yok, ya seçmişiz ya da seçtikleri şeye karşı gelememişiz. İnsan zayıf aslında ama güçlü rolü yapıyor ve iyi oyuncular olmadığımızı çok iyi anlıyoruz. "Acıtmak istersem, canınıza okurum" kategorisinden, gönlümün kült filmlerinden.

3 yorum:

  1. Emre said,

    rfad'in sinemasal becerise diyecek bir şeyimiz yok ama "trainspotting" gibi bir sinema klasiğinin yanında çok fazla manüpüle edici değilmi. rfad işin biraz kolayına kaçıp seyirciyi sersemletme yolunu seçen bir film. Sonuç olarak uyuşturucu'nun bünye üzerindeki dramatik etkileri sinemada özellikle son yıllarda çok kullanılan bir tema. Diyebilrisin uyuşturucu insan bedeni üzerine komik bir etkimi bırakırda trainspotting gibi filmler çekiliyor? Hayır trainspotting gibi filmler bu insanlarında hayatın bir ucundan tutma gayretlerini ve onlarında birer insan olduğunu ve bu durumdan olası bir zevkte alabilceklerini gösteren bir film olmuştur. Uyuşturucu tüh kaka insanın böyle ağzına sıçar işte etkileyici müziğimlede iyice kendinizden geçin demek sana etkileyici geliyorsa banada trainspotting'te Rento'nun klozote daldığı sahne çok etkileyi gelmişti.. çünkü orda insanın o durumda düştüğü uçma durumunun dışa vurumu söz konusuydu..danny boyle tercihi bize bırakmış.. için yada içmeyin tercih sizin alın size kanıtı demiş.. yargılamadan kutuplaştırmadan...

    on 23 Nisan 2007 22:50


  2. evet bu film yargılamak ve kutuplaştırmayı asla inkar edemeyecek bi film. hatta anlattıklarının hiçbirini de inkar etmeye yeltenmeyecek bi film.

    işte o yüzden çok önemli. sadece sert ve gerçekçi olması değil, rahatsız etmek isteyip bunu fazlasıyla becerebildiği için de çok önemli...

    çok güzel...
    ve iki gün etkisinden çıkılamayasıca...

    on 17 Temmuz 2007 12:13


  3. lady shave said,

    Transpotting'i izleyipte sevmiş insanların bu filmi sevdiklerini sanmıyorum.. ben sevemedim.. çok gerçek olabilir, herşey muhteşem gözler önüne serilmiş olabilir ama ben bu kadar umutsuz ve karanlık yanı çok ağır basan filmleri sevmiyorum.. sevemiyorum..

    on 19 Aralık 2010 16:53