Last Days
Tahmin etme sanatı.
bazen şanssızlıklar oldukça faydalı olabiliyor. 26. istanbul film festivali de bunlardan birine sahne oldu. tahmin ettiğimiz gibi the fountain'e bir saat öncesinden bilet bulamadık ve film başlayana kadar beklemeye karar verdik. festivalde her filmde olan şey bu sefer olmadı. herkesin arkadaşı geldi, kimse kimseyi ekmedi. bir şekilde o salon o gün tamamen doluydu.
bizdeki şanssızlığın şanslı tarafı, bir kaç saat sonra emek sinemasında last days'in gösterilecek olmasıydı. bileti aldık, gezdik dolaştık. kısa bir kuyruktan sonra fuaye'deydik. ve tam karşımızda tanıdık bir yüz duruyordu, gus van sant. şaşırmıştık, haberimiz yoktu kendisinin geleceğinden. zaten o an anladım o günün özel olacağını.
neden bu kadar uzun bir giriş yaptığımı bilmiyorum. daha önce hiç müzik, video oyunu ve özel ilgi alanım olan otobüsler dışında hiç bir şey yazmamış olmamdan dolayı heyecanlıyım sanırım. konuya döneyim, film başlamadan önce gus van sant ufak bir konuşma yaptı.
"bu filmde görecekleriniz tamamen farklı bir karakterin yaşantısındır, bir tahmindir. aslında cobain'i anlatmaya çalışmamıştık ama ilerleyen safhalarda istemsiz bir şekilde blake karakteri cobain'e benzemeye başladı. cobain'in son üç gününde yaşamış olabileceklerini tahmin etmeye çalıştık sadece."
sözünde duruyordu gus van sant. duygu sömürüsü, karakter derinliği, neden böyle olduğu hiç birisi onun ve bizim için önemli değildi. yorum yapmadan, uzaktan izleyerek insanın çöküşünü bu kadar etkileyici anlatan başka bir yapım var mıdır bilmiyorum. film en başından itibaren rahatsız edici. başlarda bir neden arayışına giriyorsunuz, sinematografinin sınırlarını zorlayan sahneler eşliğinde (ki bir tek kişilik grup sahnesi, bir de sarı sayfalar sahnesi var .. bunları uzun süre unutamayacağım) filmin ortalarına kadar bu arayış devam ediyor. kopma ya da hareketlenme beklerken, sessizce son buluyor film. insanın eriyişi, tükenişi ve nasıl olduğunu bilmediğimiz esrarengiz sonu. sır perdelerini açmak yerine, tahminlerinize kaldığınız yerden devam edin diyor gus van sant. zaten o yeterince tahmin etmemiş mi ?
not: bu yazıyı yazmamın bir diğer sebebi de Michael Pitt'in olağanüstü performansının yanı sıra grubu Pagoda ile kaydedip daha sonra filmde kendisinin yalnız başına söylediği Pagoda – death to birth isimli veda şarkısıdır.
1 yorum:
-
van sant cok guzel demis.. yakin bir zamanda last days,elephant ve gerry de gus'la ses teknisyeni olarak tanismis felix andrews'la konusma imkanim oldu. last days'e dair benzer seyleri ondan da duymustum. belki biraz duygusuz gelecek ama soyle eklemisti 'cobain'i anlatmaktan daha zordu bu film'
yine filme dair en dogru sozleri sarki biliyor '
It's a long lonely journey from death to birth..'