Elementarteilchen

Michel Houellebecq'in aynı adlı romanından sinemaya Alman yönetmen Oskar Roechler tarafından aktarılmış çarpıcı bir eser Temel Parçacıklar..

Tutkularının esiri bir erkek, tutkularını minimize eden bir başka erkek ve onların aşk kavramıyla olan kavgaları; bu iki erkeğin üvey kardeş olmaları ve annelerinin de aslında bir "kaybeden" olması, seks'e sofistike bir bakış atan filmin bendeki özetidir.. Freudyen açıklamalarım yok, bu sadece bireysel bir fikir yürütmedir.
2006 yapımı filmin oyuncu kadrosu bu sıradışılığın görsele yansıtılmasını gerçekçi kılacak ölçüde iyi: Moritz Bleibtreu, Run Lola Run ve Im Juli'dekinden farklı değil yine. Franka Potente ise çıldırtıcı güzelliği ile onun hakkında sinematografik bir eleştiri yapamıyor oluşumun nedeninini sunuyor beklendiği üzre. Eksper değilim, haddimi bilirim, neyse..
***
İnsan ırkından daha güçlü olan iki şey olabilir bence: Grip virüsü ve sevgisizlik.
113 dk boyunca gördüğünüz tüm o hırpanilik, tabu-tanımazlık, kopukluk da bu yüzden; bizi ilgilendiren o abstre lanet yüzünden: Sevgi yoksunluğu.
***
Çocuğuna uyku ilacı verebilen, öğrencisine penisini gösterebilen biri olarak Bruno, tüm bu karmaşanın merkezinde sevgisizlik olduğunun farkında mıydı değil miydi emin değilim ama;
biyolog kardeş Michael en azından daha munis, daha zararı kendine bir tip ve skandal bir hayatı olduğundan, heyecansız, hareketsiz, herkes gibi..
**
Tanıtmak şöyle dursun; mümkünse tek başınıza izleyin bu filmi. Başrol oyuncusuna En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü getirdiğini bilerek.. Afiyetle.

0 yorum: