There Will Be Blood


There will be blood, Paul Thomas Anderson^ın 2007 yapımı filmi, Türkiye^ de geçtiğimiz hafta gösterime girdi..

Öncelikle filmi uzun zamandır beklediğimi ve bu geçen zamanın beklentilerimi epey yükselttiğini belirtmeliyim, bir de bu arada izlediğim No Country For Old Men gibi bir şaheserden sonra Jonny Greenwood müzikleri ile hazırlandığım There Will Be Blood öntanımlı şaheserlerim arasına girecek gibiydi, ancak pek öyle olmadı, nedenlerini dökeyim ortaya;

Daniel Plainwiev (Daniel Day Lewis), kuyusunda petrol bulan ve bu sayede petrol işine giren gözünü para bürümüş bir karakterdir. İnsanların hakkını yiyerek ve bilgi vermeden üstü kapalı biçimde dolandırarak işlerini büyüten Daniel, yanına aldığı küçük oğlu H.W ile toprak sahiplerini de etkiler, zamanla işlerini büyüten ve deniz altından geçecek bir boru hattı ile taşıma masraflarını da gidererek “gerçek para” kazanmaya başlayan Daniel insanlıktan çıkar..

Konuyu daha fazla anlatırsam fazla spoiler içerir ve filmin keyfini kaçırabilir.. Filmin ortasında devreye giren kilise ve din olayları, dökülecek kan pahasına gözü paradan başkasını görmeyen insanlar için din denilen şeyin de para olduğunu anlatmaya yarıyor. Oyunculuklar konusunda Daniel Day Lewis^in kişisel bir şov yapacağını düşünmüştüm ancak saygı duyduğum bu adam oyunculuk olayını fazla abartmış gibi geldi ve maalesef bir “oyuncu” olarak gözükmekten öteye gidemedi.. Ayrıca Little Miss Sunshine çocuğu olarak bildiğimiz Paul Dano^nun oynadığı Eli Sunday karakteri de oldukça dengesiz ve akışı bozucu olmuştu.. Genel olarak yavaş olan anlatım, asıl güçlü olması gereken noktalarda sağ sola savrularak tempoyu iyice yoruyor ve amaçtan uzaklaşmamızı sağlıyor.. Olmayan bir ailenin dağılmasından tutun para uğruna dökülen kana kadar her şey çok yüzeysel ve planlanmış duruyor, içim bir türlü ısınmadı..

Abartılı oyunculuk, yeni bir şey vaad etmeyen hikaye ve işleyiş ile 158 dakikalık uzun bir film There Will Be Blood, kötü demeye dilim varmasa da izlediğim filmler arasında en iyilere girmeyecek bir yapım, yine de izlenmesi gerekir..

1 yorum:

  1. hayalmeyal said,

    benim de beklentilerim hayli yüksekti. süresiyle ilgili bir sorunum yoktu, yeter ki daha uzun hissedilmesin. filmin ilk bölümü diyebileceğimiz yaklaşık bir buçuk saatlik kısmı iyiydi, ancak aradan sonraki bölümde film fazla yavaşladı ve uzadı. güzel görüntülerle muhteşem müzikler birleşince bazı sahnelerini hayranlıkla izledim filmin, ama oyunculukta beni de rahatsız eden bir şeyler vardı hep. ya da gerçekten "No Country for Old Men" o kadar kusursuz bir filmdi ki, öyle bir film daha izlemeyi bekledik, olmadı.

    on 28 Şubat 2008 18:14